Deri, alt derinin tabanında yer alan germinatif (hayat veren) hücreler sayesinde sürekli yenilenen canlı bir dokudur.

Sadece epidermis, yani cildin üst yüzeyi görünürdedir. Bunun altında dermis, onun altında da yağ tabakası yer alır. Dermisteki bağlayıcı dokuda foliküller, bezeler, damarlar, sinirler ve duyum reseptörleri vardır. Böylece cilt en kompleks organımız haline gelir.
Deri, her zaman vücudumuzun koruyucu zırhı olmakla kalmamakta, aynı zamanda akciğerlerin işlevini de üstlenmekte ve nefes almaktadır.
En dış katmanda bulunan hücreler ölüdür ve sürekli olarak dökülürler.
Derinin tamamen değişmesi ise bir ay süreri. Ancak kışın soğuk, kirli havada partiküler halde bulunan yabancı maddeler, yazın sıcak ve nemli havanın verdiği zararlar karşısında yenilenme özelliği ile yavaşlamaya başlar.
Gerekli bakımı alamayan deri bu etkiler karşısında kurur, kırışır ve erken yaşlanır.
Gerekli bakımın ilk adımı ise cilt masajıdır. Cilt masajı ile bu süreyi kısaltabilir, derinin görevini her zaman aynı canlılıkta yapmasını sağlayabiliriz.
Aynı zamanda bu ölü hücreleri yiyerek yaşayan bakteri ve mantar gibi mikroorganizmaların derimizden uzaklaşmasını ve yıkamayla yok olup gideceklerini bilmek bile, bizlere masajın verdiklerine ek, bir huzur verecektir.
Masaj derimize olan direkt etkisinin yanında kan dolaşımını arttırması ve refleks sinir sisteminin güçlendirmesi yoluyla iç organlarımızı da olumlu yönde etkiler.
Masajlar gelen psikolojik rahatlama ruhsal gerginliği giderir ve daha iyi performansa konsantrasyonun artmasına neden olur.
Ayrıca dokunun kansız kalmasından kaynaklanan ağrıların giderilmesinde de masaj etkili bi yöntemdir.